0 312 447 22 68
eud@eud.org.tr
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Misyonumuz
    • Başkanın Mesajı
    • Çalışma Grupları
    • Dernek Tüzüğü
    • EÜD'den Haberler
    • Kurumsal Kimlik
    • Organizasyon Şeması
      • Yönetim Kurulu
      • Denetim Kurulu
      • Danışma Kurulu
      • İdari Ofis
  • Üyelerimiz
    • Üyelerimiz
    • Üye Ol
      • Kişisel Üyelik Başvuru Formu
      • Tüzel Üyelik Başvuru Formu
    • Üye Olma Koşulları
  • Sektörel
    • Raporlar
      • Elektrik Kurulu Güç Raporları
      • Elektrik Üretim Raporları
      • EÜD – II. UEVEP (2024-2030) Enerji Sektörü Özeti
      • EÜD - Elektrik Piyasasında Sorunlar ve Çözüm Önerileri Raporu
      • EÜD - Belçika Teknik Gezi Raporu
      • EÜD - Almanya Elektrik Depolama Teknik Gezi Raporu
    • Faaliyetlerimiz
    • Sunumlar
    • Sektörel Haberler
    • Linkler
  • İletişim
    • İletişim Adresi
    • Üye Ol
      • Kişisel Üyelik Başvuru Formu
      • Tüzel Üyelik Başvuru Formu
  • Ana Sayfa
  • EÜD'den Haberler
  • Dernek Başkanımız Sn. Cem Aşık, Enerji Monitör Dergisinin 25. Sayısında Gündeme İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu

Dernek Başkanımız Sn. Cem Aşık, Enerji Monitör Dergisinin 25. Sayısında Gündeme İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu

18 Temmuz 2024

Mesken Tarifeleri Hem Elektrik Fiyatlarının Hem de Son Artıştan Beri Oluşan Enflasyonun Hala Oldukça Altında

Bildiğiniz gibi perakende elektrik tüketim tarifeleri maliyet bazlı olduğu sürece elektrik üreticilerini doğrudan ilgilendirmiyor. Burada kritik nokta bu tarifelerin maliyet bazlı olarak belirlenmesi. Fakat siz bir veya birkaç tarife ke­simine sübvansiyon yaparsanız, o zaman elektrik üreticileri de dahil olmak üzere piyasanın birçok kesimi bu durumdan olumsuz olarak et­kileniyor. Kısaca özetlersek, genele sübvansiyon yaptığınızda:

- Tüketicileri verimliliğe ve verimlilik yatırımları­na özendirmiyorsunuz.

- Hatta kısmen savurganlığı özendiriyorsunuz (kafelerde sigara içenler için sokağı ısıtmamız gibi).

- (Sanayi için) Katma değer yaratan endüstrileri ayırt edip, geliştirme şansınız olmuyor.

- İhtiyacı olan ve olmayan herkese sübvansiyon yaptığınız için, toplamda çok maliyetli ve verim­siz oluyor.

- Tüm bu sübvansiyonun bedelini, hazine kaynaklı piyasaya sokamazsanız, önce karsızlık/zarar ve sonra nakit akışı sorunları baş gösteriyor; bu da zincirleme piyasa katılımcılarının tamamına sirayet ediyor.

Ancak bu söylediklerimden, kimseyi destekle­meyelim mesajı anlaşılmasın. Tam tersine ihtiyacı olan haneler belirlenip, onlar doğrudan devletin ilgili bakanlığı tarafından desteklenmeli. Aynı şekilde stratejik görülen sanayi kesimleri de doğrudan desteklerle teşvik edilmeli. Burada kritik nokta, bütün tarifeye değil, ihtiyacı olan hane ve stratejik sanayi kesimine yönelik uygu­lanması.

Temmuz elektrik tarifelerine yapılan artışın bir kısmı bildiğiniz dağıtım bedellerine yapıldı. Dağıtım şirketleri artan maliyetler ve finansman sağlamakta yaşanan zorluklar nedeniyle bir süredir yatırımlarını yavaşlatmak zorunda kalmışlardı. Bu artış, bu konuyu çözecektir diye düşünüyorum.

Son olarak şunu da söyleyebiliriz ki, mesken tarifeleri (özellikle ilk kademe) hem elektrik fiyatlarının hem de son artıştan beri oluşan enflasyonun hala oldukça altında.

GÖP ve DGP’de Oldukça Düşük Bir Tavan Fiyat Uygulaması Yaparak Fiyat Kontrolü Yapmak, Bu Piyasaların Tasarımlarına Uygun Bir Yaklaşım Değil

Öncelikle, Gün Öncesi ve Dengeleme Güç Piyasalarında oldukça düşük bir tavan fiyat uygu­laması yaparak fiyat kontrolü yapmak, bu pi­yasaların tasarımlarına uygun bir yaklaşım değil. Normalde fiyatın bu tavana değmesi (ki arzın talebi karşılayamadığı anlamına gelir) çok istisnai bir durum olmalıdır. Fakat şu anda bu tavan, çoğu termik santralin maliyetlerine çok yakın veya zaman zaman altında kaldığından, gün içinde birçok saatin fiyatı tavan fiyat olarak gerçekleşmekte ve bunun neticesinde TEİAŞ’a gün içinde dengelenmek üzere önceden yeterince planlanamamış bir sistem devredilmekte­dir. Uzunca bir süredir 2.700 TL/MWh ve Tem­muz’dan beri 3.000 TL/MWh olarak uygulanan bu limit çoğu termik santralin değişken mali­yetlerinin üzerindedir; ancak sabit ve finansal maliyetler de hesaba katıldığında oluşan toplam maliyetlerin altındadır. Yani emre amade santraller için çalışmak, çalışmamaya göre da­ha iyi olsa da, uzun dönemli bakıldığında bu durum santrallerin yaşaması için sürdürülebilir değildir.

Tabi bu tavan fiyatın sürekli oluşacağı şeklinde bir hesap hatası yapmamak gerekir. Ortalama fiyatlar bunun doğal olarak daha altında gerçekleşmektedir. Ülkemizde kurulu bulunan 15 GW Güneş Enerjisi Santrali ve 12 GW Rüzgar Enerjisi Santrali ile özellikle öğle saatlerinde fi­yatlar sıfıra yaklaşmaktadır. (GES ve RES yenilenebilir kapasitesi doğal olarak artmaya de­vam edecektir ve artmasını da hepimiz destekle-mekteyiz.)

Yaptığımız Simülasyonlar, PTF Tavanı Çok Daha Yüksek Olsa Bile Ortalama Fiyatlardaki Artışın 3050 TL/MWh Seviyelerinde Kalacağını Gösteriyor

Yaptığımız simülasyonlar, Piyasa Takas Fiyatı (PTF) tavanı, çok daha yüksek olsa bile (eskiden 2.000 USD/MWh seviyelerindeydi) -gerçekten arz yetersizliği olmadıkça- ortalama fi­yatlardaki artışın 30-50 TL/MWh seviyelerinde kalacağını gösteriyor. Ancak bu durum santrallere maliyetlerine daha uygun teklif verebilme ve gerekirse kısa süre de devreye girebilme esnekliği yaratıyor.

TEİAŞ Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerinin Değişken Kısmındaki Artış Artan Tavan Fiyatın Getireceği Ferahlığı Sıfırlayan Bir Unsur

Temmuz ayında elektrik üretimine yönelik olarak Sistem Kullanım ve Sistem İşletim tarife­lerinin değişken (yani ürettiğiniz elektrik mik­tarına bağlı olan) kısmında yüzde 50,7 artış oldu. Bu artış değişken maliyetleri doğrudan arttırdığından normalde fiyatlara yansıyan bir maliyet artışı olarak düşünülebilir. Ancak zaten piyasa fiyatı yukarıdan baskılanmış durum­da olduğundan, bu tarife artışı en iyi ihtimalle artan tavanın getireceği ferahlığı sıfırlayan bir unsur olarak değerlendirilebilir.

Bakanlığımız ve Düzenleyici Kurumumuzun, bu artış nedeniyle elde edilecek ek geliri, ihtiyacı olan santrallerimizin yaşamalarına katkı sağlayacak bir bütçe kalemi olarak kullanmalarını ümit ediyoruz.

Yerli Linyit Santrallerine Ülkemizin Çıkarlarına Uygun Destek ve/veya Satın Alma Yöntemleri Oluşturulmalı

Yerli Linyit santrallerimiz maden faaliyetleri, santral işletimi ve çevre konularıyla birlikte bir bütün olarak ele alındığında herhalde en sofistike süreçlere sahip tesislerimiz durumunda­lar. Bunların hepsinin maliyet yapıları ve çalış­ma koşulları birbirlerinden farklılar. Bu sant­rallerin bazıları çıkardıkları kömüre rödovans bedeli ödüyorlar; bazıları rezerv sahalarına ulaşamadıklarından uzaktan kamyonlarla kömür taşıtıyorlar; kömürlerin kalorifik değerleri değişken ve genellikle düşük olduğundan ciddi kireç ve fuel-oil maliyetleri de oluşuyor.

İlk yatırım maliyetleri, diğer santral türlerine göre oldukça yüksek olan bu santrallerin, sıkılaşan karbon salınımı kurallarıyla yaşayabilmeleri için ayrıca daha fazla çevre yatırımları yap­maları da gerekiyor.

Bu santrallere, bölgesel şebekedeki iletim kısıt­ları, yerli kaynak olarak arz güvenliği ve şebeke ataletine katkıları açılarından olan ihtiyaçlar gözetilerek, ülkemizin çıkarlarına uygun destek ve/veya satın alma yöntemleri oluşturulmalıdır.

Saatlik Gün Öncesi Fiyatlarının Yatırım İçin Gösterge Niteliği Taşıyabileceğini Düşünmüyoruz

Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de ye­nilenebilir santraller hızlıca artacaktır. Bu yatırımların önünün açılması da önemlidir. Bu yatırımların şebekeye entegrasyonu için akıllı şe­beke yatırımları, talep tarafı katılımı, depolama gibi uygulamaların yanında baz yük ve esnek yük santraller de uzunca bir süre daha vazgeçil­mez olacaklardır. Lisanslı ve Lisanssız güneş ve rüzgar santrallerinde devletimizin de planların­da duyurduğu ciddi artış ile birlikte, artık saat­lik gün öncesi fiyatlarının yatırım için gösterge niteliği taşıyabileceğini düşünmüyoruz.

Bu nedenle, öncelikle sistemin ihtiyaç duyduğu frekans, voltaj, atalet vb hizmetleri sağlayabilen santrallerin bu hizmetin gerçek değeri ölçüsünde nemalandırılması ve esnekliğin hak et­tiği ölçüde ödüllendirilmesi gerekiyor. Şu anda bu maliyetler büyük ölçüde sosyalleştirilerek herkese bölüştürülüyor; ancak bunların sistem içinde ağırlığının artmasıyla birlikte bu mali­yetlerin maliyetleri yaratan kesime yansıtacak mekanizmaların kurulması da önem kazanacak.

GÖP’te Kullanılan Merit Order Sistemi, Sayıları Arttıkça Yenilenebilir Santraller İçin de Fazla Yaşam Alanı Bırakmayacak

Diğer taraftan Gün Öncesi Piyasamızda kullanılan merit order sistemi, sayıları arttıkça yenilenebilir santraller için de fazla yaşam alanı bırakmayacaktır. Yenilenebilir santrallerin üretim­lerinin tedarikçiler ve özellikle EDAŞ tarifelerine baz olacak tüketim için uzun vadeli olarak alın­ması iyi bir çözüm olabilir. Bu şekilde:

- Tarife maliyetleri, dünyada gelişebilecek enerji krizlerinden en az etkilenir;

- Üreticiler uzun dönemli nakit akışlarını sabitle­miş olurlar;

- Tüketiciler daha yüksek oranda yeşil enerji kul­lanırlar;

- Yerlilik payı yükselir.

GÖP Küçülerek, Yenilenebilir Enerji Santralleri Daha Çok Dengeleme Amaçlı Olarak GİP’te Faaliyet Göstermeli

Bu durumda Gün Öncesi Piyasasının küçülerek, yenilenebilir santrallerin daha çok dengeleme amaçlı olarak Gün İçi piyasalarında faaliyet göstermesini, esnek santrallerin ise DGP ve Yan Hizmetlerden para kazanmalarını bekleyebiliriz. Gün Öncesi Piyasası da tasarımına uygun olarak baz yük ve esnek santrallerin teklifleriyle oluşan bir karışıma geri döner.

SKTT Yapısının Değişmeli ve Uzun Dönemli Satışlara Olası Kaynak Destekleme Mekanizması Muafiyeti Getirilmeli

Bunlara ek olarak, büyük tüketiciye yapılacak uzun vadeli satışların önünün açılması, özellikle sanayicilerimizin maliyet öngörülebilirliklerine katkı sağlayacaktır. Genel öngörülebilirlik konularının yanında, SKTT yapısının değişmesi ve uzun dönemli satışlara olası Kaynak Destekleme Mekanizması muafiyeti getirilmesi faydalı olacaktır.

Keza yatırım finansmanı açısından 10 yıllık elek­trik satışları ve yeşil tahviller de iyi enstrümanlar olabilirler. Uzun sözleşmeler için Rekabet Kuru­mu'nun menfi tespit görüşü vermesi gerekebilir.

Yatırımların istediğimiz düzeyde olması için son iki noktayı söylemek gerekirse;

- Ulusal orta ve uzun vadeli planlarımızı, kaynak türü ve yıllara kırarak çok daha granüler hale ge­tirmek ve bunlara yıllık olarak (çok sıkışmadan ve çok fazlalık yaratmadan) düzenli olarak ulaş­maya çalışmak;

- Piyasa ve regülasyon öngörülebilirliğimizi art­tırmak

Röportajı görüntülemek için: ENERJİ MONİTÖR

 

Dernek Başkanımız Sn. Cem Aşık, Enerji Monitör Dergisinin 25. Sayısında Gündeme İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu
  • EÜD - Elektrik Üretim ve Dağıtım Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları Webinarı
  • EPDK & EÜD - Siber Güvenlik Yetkinlik Modeli Sektör Bilgilendirme Toplantısı
  • EPRI Görüşmeleri
  • EÜD - Ember Türkiye Hibrit Santral Rapor Sunumu
  • EİGM Genel Müdürü Sn. Ahmet Özkaya, TEİAŞ Genel Müdürü Sn. Orhan Kaldırım ve EÜAŞ Genel Müdürü Sn. Zafer Benli Ziyareti
  • Ankara Üniversitesi EÜD Depolama Özel Oturumu
EÜD

Türkiye Enerji sektöründe Elektrik Üreticilerini tek bir çatı altında birleştiren Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD), 69 üyesiyle yaklaşık 57.000 MW'lık kurulu güce sahiptir.

EÜD, kurulduğu 2002 yılından bu yana rekabetçi ve şeffaf bir piyasanın oluşturulmasına katkı sağlama, Serbest Elektrik Üretim Şirketleri adına ortak sorunlara çözümler üretme ve üyeler arasında bilgi paylaşımını ve iş birliğini geliştirme amacıyla faaliyet göstermektedir. Ayrıca, elektriğin tüketicilerin ihtiyaçlarına yeterli, kaliteli, sürekli, ekonomik ve çevre dostu bir şekilde sunulması için özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, finansal açıdan sağlam, istikrarlı ve şeffaf bir piyasanın oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması için kararlı bir şekilde çalışmaktadır.

Elektrik Üreticileri Derneği

  • Hakkımızda
  • Misyonumuz
  • Üyelerimiz
  • Faaliyetlerimiz
  • İletişim

Kullanıcılar İçin

  • KVKK Aydınlatma Metni
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Üye Olma Koşulları

İletişime Geçin

Adres: Mustafa Kemal Mahallesi 2142 Sokak Kuzey Apt. No:9/1 06520 Çankaya ANKARA

Telefon: 0 312 447 22 68 (PBX) - 0 312 447 53 42 - 0 312 447 23 79

Faks:  0 312 447 21 15

E-Posta: eud@eud.org.tr

Takip Edin

©2022, EÜD - Elektrik Üreticileri Derneği. Tüm Hakları Saklıdır.
↑